abeflogo

AFAD Heyeti, TERRA Projesi Kapsamında Hollanda'ya Çalışma Ziyareti Gerçekleştirdi 13 Mayıs 2025

Başkanlığımızca yürütülen "Türkiye-Ekosistemlerin Sürdürülebilir Yönetimiyle Afet Risk Azaltma (TERRA) Projesi" kapsamında, 13 kişilik bir heyet 5-9 Mayıs 2025 tarihleri arasında Hollanda’ya çalışma ziyaretinde bulundu.

Ziyarete AFAD Başkan Yardımcısı Hamza Taşdelen başkanlık ederken, heyette AFAD’ın çeşitli daire başkanlıklarından personel ile birlikte, Bursa AFAD İl Müdürlüğü, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü ve Su Yönetimi Genel Müdürlüğü’nden de uzmanlar yer aldı.

Heyet, ziyaret süresince Hollanda’nın afet risklerini azaltma, su yönetimi ve kıyı koruma alanlarındaki uygulamalarını yerinde inceledi. Program, Biesbosch Doğa Koruma Alanı ve Keringhuis tesisleriyle başladı ve Hollanda Altyapı ve Su Yönetimi Bakanlığı, Deltares Araştırma Merkezi, Hollanda Girişim Ajansı, Sand Motor Projesi, Hollanda Kızılhaçı, Hollanda Su Yönetimi Merkezi, Veessen-Wapenveld Yüksek Su Kanalı ve Lahey Büyükelçiliği gibi kurumlara yapılacak ziyaretlerle devam etti.

Ziyaretin sonunda elde edilecek bilgi ve deneyimlerin, Türkiye’de afet risklerinin azaltılmasına yönelik stratejilerin geliştirilmesine katkı sağlaması hedefleniyor.

12.05.2025

 

TERRA (TÜRKİYE-EKOSİSTEMLERİN SÜRDÜRÜLEBİLİR YÖNETİMİ İLE AFET RİSK AZALTMA) PROJESİ

TERRA (Türkiye-Ekosistemlerin Sürdürülebilir Yönetimi ile Afet Risk Azaltma) Projesi Avrupa Birliği (AB) eş finansmanı ile AB Sivil Koruma Mekanizması (UCPM) Afet Risk Azaltma için Tek Ülkeli Hibeler Programı çerçevesinde Kasım 2023-Kasım 2025 tarihleri arasında Başkanlığımız koordinasyonunda paydaş kurumlar ile eşgüdüm içerisinde yürütülmektedir.

Projenin paydaşları Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, Pilot İl, üniversiteler, STK’lar ve pilot ilin bölge halkıdır. Projenin toplam bütçesi 784.226 Avro olup 745.015 Avrosu AB katkısı, 39.211 Avrosu Türkiye katkısıdır.

TERRA Projesi ile “Ekosistem Tabanlı (doğa temelli) Afet Risk Azaltma (Eco-DRR)” çözümlerinin etkili ve uygun maliyetli olduğunu gösteren bilime ve geleneksel bilgiye dayalı anlayış ve kanıtlar oluşturarak ekosistem tabanlı yaklaşımları afet risk yönetimi politikaları ve stratejilerine entegre etmek için karar verme süreçlerini desteklemek ve bu yaklaşımları yerel, bölgesel ve ulusal düzeyde yaygınlaştırmak hedeflenmektedir.

Ekosistem tabanlı afet risk azaltma (Eco-DRR) yaklaşımları afet risklerinin azaltılmasında ve afete dirençliliğin oluşturulmasında ekosistemlerin doğal gücünden sistematik olarak yararlanmayı sağlayan ve ekosistemlerin sürdürülebilir yönetimi, korunması, rehabilitasyonu ve restorasyonunu temel alan kritik stratejiler olup bu yaklaşımların uygulanması ekosistem yönetimi ve afet yönetimi alanlarının birlikte çalışmasını, çok sektörlü iş birliğini, multidisipliner yaklaşımları gerektirmektedir.

Ekosistemlerin korunması, restorasyonu ve sürdürülebilir kullanımı; sürdürülebilir kalkınma, iklim değişikliğini azaltma, iklim değişikliğine uyum, su ve toprağın korunması, biyolojik çeşitliliğin korunması, hastalıkların düzenlenmesi, erozyon kontrolü, afet risklerinin azaltılması stratejileri için hayati bir rol oynamaktadır. Bu sebeple de gezegenimizin dirençliliği için ekosistemlerin gücü aşağıdaki belgelerde kabul edilmektedir:

                • Gündem 2030: Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri

                • Paris İklim Anlaşması

                • Avrupa Yeşil Mutabakatı

                • Sendai Afet Risk Azaltma 2015-2030 Çerçeve Belgesi

                • Making Cities Resilient 2030 Kampanyası

                • Birleşmiş Milletler Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi

                • Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi

                • Ramsar Sözleşmesi

Ekosistem tabanlı afet risk azaltma yaklaşımı yeni oluşmaya başlamış bir konsept olsa da afet risklerinin azaltılmasında ekosistemlerin rolü UNDRR, UNEP, IPPC, UNFCCC, Dünya Bankası, Avrupa Birliği tarafından kabul edilerek ekosistem tabanlı yaklaşımların uygulanması bu kuruluşlar tarafından desteklenmektedir.

Türkiye taraf olduğu uluslararası sözleşmeler gereğince ve AB müktesebatına uyum çerçevesinde sürdürülebilir kalkınma, iklim değişikliğinin azaltılması ve iklim değişikliğine uyum, çölleşme ve erozyon ile mücadele, doğal kaynak yönetimi, kuraklık yönetimi, biyolojik çeşitliliğin korunması, havza yönetimi gibi alanlardaki stratejilerinde ve eylem planlarında ekosistem yönetimini benimsemiştir. Türkiye, doğal tehlikeler ve iklim değişikliği açısından hassas bir coğrafyada bulunmakta; dolasıyla etkileri daha da şiddetlenen afetlerle yüzleşmek zorunda kalmaktadır. Bu sebeple uluslararası platformda önemi giderek farkına varılan, afet risklerinin azaltılmasında etkili ve uygun maliyetli anahtar bir strateji olarak değerlendirilen ekosistem tabanlı afet risk azaltma yaklaşımlarının Türkiye için önemi daha artmaktadır.

TERRA PROJESİ AMAÇLARI

Bu bağlamlarda, TERRA Projesinin genel amaçları:

  • Seçilecek pilot bölgede ekosistem tabanlı afet risk yönetimi çözümlerin belirlenmesi ile bilimsel ve topluluk bazlı kanıt ve anlayış oluşturulması,
  • Ekosistem tabanlı afet risk yönetimi konusunda yerel ve ulusal farkındalığın arttırılması,
  • Ekosistem tabanlı afet risk yönetiminin yaygınlaştırılması ve uygulanması için yerel, bölgesel ve ulusal düzeyde kapasitelerin güçlendirilmesidir.

Hedef ve amaçları gerçekleştirmek için Proje üç Bileşen etrafında yapılandırılmıştır:

TERRA PROJESİ BİLEŞENLERİ

Bileşen 1: Pilot Bölgede Ekosistem Tabanlı Çözümlerin Geliştirilmesi

  • Pilot bölgenin belirlenmesi
  • Pilot bölgedeki doğal tehlikelerin ve mevcut ekosistemlerin dağılımı/yapısal ve işlevsel bütünlüğünün belirlenmesi,
  • Ekosistemlerin dağılımının ve durumunun afet riskleri üzerindeki etkisinin analiz edilmesi,
  • Farklı ekosistem yönetimi senaryoları altında “maruziyet”in modellenmesi,
  • Bölge için çok paydaşlı bir “Ekosistem Tabanlı Afet Risk Yönetimi Eylem Planı”nın geliştirilmesi.
  • Diğer bölgelerde ekosistem tabanlı afet risk yönetiminin uygulanması için gerçekleştirilecek olası çalışmalara yol göstermesi için Pilot bölgede yürütülen çalışmadan yola çıkılarak bir metodoloji raporunun hazırlanması.

 

Bileşen 2: Yerel ve Ulusal Kapasitelerin Güçlendirilmesi

Bileşen 1'in çıktıları, Ekosistem Tabanlı Afet Risk Yönetiminin yaygınlaştırılması ve uygulanması için yerel ve ulusal kapasiteleri güçlendirmek için kullanılacaktır.

  • Türkiye'de afet risk yönetimi ve ekosistem yönetimi yaklaşımları arasındaki mevcut ilişkinin incelenmesi,
  • Türkiye'de ekosistem yönetiminin afet risk yönetimine entegre edilmesi için bir “Yol Haritası Belgesi”nin geliştirilmesi,
  • İyi uygulamaların paylaşılmasına yönelik uluslararası bir konferans düzenlenmesi,
  • Pilot bölgedeki bölge halkı ve ilgili paydaşlara yönelik eğitimler düzenlenmesi,
  • Uzun vadeli hükümet politikalarının bir ürünü olarak yürütülen ekosistem tabanlı afet yönetimi çalışmalarını incelemek üzere iki AB ülkesine iki çalışma ziyaretinin gerçekleştirilmesi.

Bileşen 3: Yerel ve Ulusal Farkındalığın Artırılması

Proje hakkında ve ekosistem hizmetlerinin afet yönetimindeki etkinliği hakkında kamuoyunu bilinçlendirmek için basılı, web tabanlı ve görsel medya materyalleri üretilecektir.

  • Projeye ilişkin bir açılış konferansının düzenlenmesi,
  • İletişim stratejisi ve eylem planının geliştirilmesi,
  • Proje web sitesi ve sosyal medya hesaplarının oluşturulması,
  • Projeye yönelik kısa bir video ve diğer ilgili görünürlük materyallerinin hazırlanması,
  • Projenin tüm çıktılarının ilgili tüm aktörlerle paylaşılması için bir kapanış konferansının düzenlenmesi.

 

GERÇEKLEŞTİRİLEN ÇALIŞMALAR

  • Projesi Açılış Konferansı; Başkan Yardımcımız Sayın Hamza TAŞDELEN ve Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Üst Düzey Temsilcisinin de katılımlarıyla 20 Mayıs 2024 Pazartesi günü AFAD Başkanlık Konferans Salonu'nda gerçekleştirilmiştir. Proje Açılış Konferansında proje faaliyetleri, hedefleri, beklenen sonuçlar paylaşılmış ve "Ekosistem Tabanlı Afet Risk Azaltma (Eco-DRR)"konusunda farkındalık oluşturulması amacıyla bilim insanları ve uzmanlar tarafından sunum ve konuşmalar gerçekleştirilmiştir. Proje Açılış Konferansını takiben aynı gün paydaş kurum temsilcileri ile projenin hedefleri ve beklenen sonuçları hakkında ortak bir anlayışa varmak ve projenin gerçekleştirilmesi için üzerinde mutabakata varılan bir çerçeve oluşturmak amacıyla Paydaş Kurumlar Teknik Toplantısı gerçekleştirilecektir.
  • Doğa Temelli Çözümlerin Geliştirilmesi için Pilot bölge belirlenmesi; Bu çalışma, özellikle sel ve heyelan risklerine odaklanarak Türkiye'de, ekosistem bozulması ve afetler arasındaki ilişkiyi baz alarak ekosistem yönetim çözümleri için uygun alanları belirlemeyi amaçlamıştır. Geçmiş afet olay verilerine dayanarak afetlerin yoğun olduğu bölgelerin haritalanmasının yanı sıra orman bozulması, arazi kullanımı değişiklikleri (olumsuz yönde), kent-kırsal alan etkileşimleri, erozyon gibi çeşitli mekânsal verilerin entegrasyonuyla CBS tabanlı yöntemler kullanılarak alan seçimi yapılmıştır. Bu faaliyet kapsamında arazi incelemeleri ve paydaş çalıştayları da gerçekleştirilmiştir. Yapılan bilimsel ve teknik çalışmalar, arazi gezileri ve çalıştaylar ışığında Bursa ilinin de büyük oranda yer aldığı Nilüfer Çayı Havzası pilot bölge olarak seçilmiştir.
  • Türkiye Ekosistem Temelli Afet Risk Azaltma Kapasite Değerlendirme Raporu; Afet Risk Azaltma, ekosistem yönetimi ve çevre ile ilgili ulusal mevzuat, kurumsal ve düzenleyici çerçeve, planlar ve programlar ve ilgili uluslararası politika dokümanları konusunda kapsamlı bir literatür incelemesi yapılmıştır. Çalışma kapsamında paydaş kurumlarla toplam beş odak grup toplantısı yapılmıştır. Toplantılarda kurumsal sorumluluklar çerçevesinde afet türlerine (örneğin, sel, heyelan, kaya düşmesi, çığ, yangın, gibi) göre afet risk yönetimi ile ekosistem yönetimi arasındaki ilişkileri ortaya çıkarmak amaçlanmıştır. Ayrıca, ilgili ekosistemler ve ekosistem hizmetleri ile tekil afetler, yasal düzenlemeler, strateji ve eylem planları gibi çalışma araçları, kurumsal yapılar, veri, personel ve ekipman durumu gibi kurumsal kapasiteler ve kurumlar arası ilişkiler, koordinasyon ve ortaklıkların belirlenmesi hedeflenmiştir. Tüm bu çalışmalar ışığında ekosistem yönetiminin ülkenin afet risk yönetimi çerçevesine entegrasyonu için bir yol haritası hazırlanmıştır.
  • Pilot bölgede Doğa Temelli Çözümlerin Geliştirilmesi; Projenin 1. Bileşeni altındaki ilk faaliyet olan pilot bölgenin seçilmesi tamamlanmıştır. Pilot bölge olarak Bursa ili değerlendirilmektedir. Bileşen 1 altındaki geri kalan faaliyetler birbirleriyle derinden ilişkili, her faaliyetin bir önceki faaliyetin bulguları ve sonuçları üzerine inşa edildiği bütüncül bir çalışmayı gerektirmektedir. Bu sebeplerle Bileşen 1’in geri kalan faaliyetleri için ENSENSEI firması ile anlaşılmıştır. Firma 1.2 bileşeni altında Durum Raporunu hazırlayarak onaya sunmuştur.
  • Hollanda Çalışma Ziyareti; Projenin 2. Bileşeni (Yerel ve Ulusal Kapasitelerin Güçlendirilmesi) kapsamında Hollanda Ziyaretin, paydaş kurum temsilcilerinin de katılımıyla 13 kişilik bir heyetle gerçekleştirilmiştir. 04-10 Mayıs tarihilerinde gerçekleştirilen ziyaret kapsamında Türkiye Büyükelçiliği, Hollanda Kızıl Haçı, Hollanda Girişim Ajansı, Lahey Delta Komiserliği, Hollanda Su Ortaklığı, Hollanda Su Yönetimi Merkezi ve Avrupa Birliği Sulak Alanlar Ofisi ziyaret edilecektir. Ayrıca Zand Motor sahasında incelemelerde bulunulmuştur.
  • Uluslararası Konferans; Projenin 2. bileşeni olan “Yerel ve Ulusal Kapasitelerin Güçlendirilmesi” kapsamında “İyi uygulamaları paylaşılmasına yönelik uluslararası bir konferans düzenlenmesi” aktivitesi gerçekleştirilecektir. Ankara’nın Kızılcahamam ilçesinde düzenlenecek konferansa yerli ve yabancı yaklaşık 140 katılımcının katılımı beklenmektedir.

17.04.2025

 

TERRA PROJESİ HOLLANDA ÇALIŞMA ZİYARETİ

BİLGİ NOTU

Başkanlığımız, Avrupa Birliği (AB) eş finansmanı ile AB Sivil Koruma Mekanizması (UCPM) kapsamında “Türkiye’nin dirençliliğini güçlendirmek için doğa temelli çözümleri afet risk yönetimine dahil etmek (Eco-DRR Türkiye)” TERRA Projesi yürütmektedir. Proje kapsamında 5-9 Mayıs 2025 tarihlerinde Hollanda’ya çalışma ziyareti gerçekleştirilmesi planlanmıştır. Ziyaret kapsamında Eco-DRR konusundaki deneyimin paylaşılması ve iyi uygulamaların sahada ziyaret edilmesi hedeflenmektedir. Ziyaret edilecek kuruluşlar ve sebepleri aşağıda belirtilmiştir.

  1. Altyapı ve Su Yönetimi Bakanlığı - Nehir İçin Yer Programı (Ministry of Infrastructure and Water Management - Room for the River Programme): Nehir İçin Yer Programı savunulması gereken alanları korumak için nehrin doğal taşkın yatağını restore etmektir.
  2. Hollanda Su Yönetimi Merkezi (Water Management Center of the Netherlands): Hollanda'da su seviyeleri ve kirliliği konusunda ilk merkezi nokta. Bir felaket durumunda, su yöneticilerine, belediye başkanlarına ve bakana tavsiyelerde bulunmak için tüm uzmanlıkların bir araya getirildiği kuruluş.
  3. Deltares Hollanda Su Ortaklığı (The Netherlands Water Partnership), Nehir İçin Yer Prog. IJsseldelta, Waal Nehri Adası projeleri: 1999 yılında kurulan bağımsız, hükümet dışı vakıf. Geleceğe yönelik ortak çözümler ve küresel su etkisinin hızlandırılması konusunda dünya çapında çalışan Hollanda su örgütleri ağıdır.
  4. Hollanda Kızılhaçı (The Netherlands Red Cross), Up-scaling Eco-DRR Projesi: Yerel aktörlerle ekosistem tabanlı afet risk azaltmaya yönelik modeller üretmek, belgelemek ve yaymak amaçlı uluslararası proje.
  5. Keringhuis Publiekscentrum Water:  Güney Hollanda eyaletindeki insanların yüksek su seviyeleriyle nasıl başa çıkabileceklerini ve kendilerini nasıl koruyabileceklerini gösteriyor. Bu bilgi merkezinde her şey suyla ilgili. Geçmişteki su baskınları, Delta Works, Maeslantkering'in nasıl çalıştığı ve iklim adaptasyonuna ve yüksek su seviyelerine karşı korumaya nasıl katkıda bulunabileceğiniz hakkında bilgi edinin.
  6. Biesbosch Milli Parkı ve Müzesi: Ren Nehri'nin yemyeşil delta alanında bulunan 'De Biesbosch' Milli Parkı'nda bulunan müze, 1421'de St. Elizabeth'in yaşadığı müthiş selden bu yana insanlar tarafından yaratılan bir su manzarasının hikayesini anlatıyor. Yeni tasarlanan multimedya alanları sayesinde, ziyaretçiler burada bu toprakların tarihi ve dönüşümü hakkında kapsamlı bir genel bakış elde edebilir ve Hollandalıların suları yönetme konusundaki yaratıcı yaklaşımlarını öğrenebilirler. Özellikle Nehir İçin Yer Projesi kapsamında yapılan düzenlemeler görülecektir.
  7. Veessen-Wapenveld Yüksek Su Kanalı: Veessen-Wapenveld Yüksek Su Kanalı olarak da bilinen 'Veluwse Deltawerken', su baskını riskini azaltmak için inşa edildi. Hoogwatergeul, Veessen'den Wapenveld'e kadar sekiz kilometre uzunluğundadır ve iki yeni setten oluşmaktadır. Suyun aşırı yükselmesi durumunda Veessen'deki Gümrük Köprüsü'nün altındaki vanalar açılır. Sonra çukur dolar. Fraterbrug'un altındaki diğer taraftaki alanı tekrar terk edebilir. Bu durumda IJssel'in seviyesinin 5,65 metre olması gerekir.
  8. Türkiye Cumhuriyeti Lahey Büyükelçiliği, nezaket ziyareti.